13 Ekim 2015 Salı

iç döküş

Gönderen septegram zaman: 11:47
Bense kulağım her çınladığında seni düşlerim (biliyorum çocukça)ama cocuk katili olamam henuz gencim ben, içimden geçirdiğim an ararım sevdiklerimi istersen ayıpla! Zaman mı? Saati olmaz bazı şeylerin ama kabak tadı denen yer var ya iste ordayım,beklerim!

Tarafların suskunlukla savunma yapması saçma; bu, durumu kabullenme olur! Suskunluğumda sarılmalısın bana ağlarken çok geç olabilir. Ve ben yenilebilirim korkularıma.

Ama biz bir savaşın içinde değiliz.
Bu bir savaş değil!
Hele senin için seninle savaşmak hiç değil. .
Aslında,tam olarakta öyle!
Kendimi anlatırken buluyorum, birine bildigi bi hikayeyi anlatmak kadar tatsız ve anlamsız. Bazı şeylerin anlamına değer biçmek bana düştü sanki, laf! Sessizliğim garip olan, sanırım aynı hikayeyi anlatmaktan. Zaten haddini bildirirler çok anlaşılmaya çalışan küçülmüşlere. Sonra nasılsın sorusunun tamamlayıcı yalanı"iyiyim"le yaşarlar bizim gibiler.
Yenildim iste!
Sessiz kalmak istiyorum,sensiz değil anlamadığın şey bu! Ama bi yerde ikiside aynı yola çıkacak, yazık.
Bu yüzden zaman mühim şey..
Hikaye bitti.
Yenildim korkularıma..

"Daha başka şeyler yazacaktım bugün sana,ama anlamı kalmadı artık. F.K."

0 yorum:

Yorum Gönder

 

septegram Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review